İş

Deprem bölgesinde ekonomik toparlanma 2026’ya ulaşacak

Deprem bölgesinde sanayi kaynaklı bir daralma yaşandığını belirten Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, bölgenin ekonomik toparlanmasını ancak 2026 yılına kadar öngördüklerini söyledi.

Sönmez, bölgedeki üretim ve ihracatın desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez de olası bir İstanbul depreminin ülke ekonomisine vereceği zarara dikkat çekerek, “Türkiye’nin en az üç Marmara Bölgesi’ne ihtiyacı var.

Özellikle deprem riski yüksek olan İstanbul, milli gelirin yüzde 31’ini tek başına üretiyor ve toplanan vergilerin yüzde 45’ini ödüyor. İhracatın yaklaşık üçte ikisi Marmara Bölgesi’nden geldi ve 2022’deki büyümemizin yarısı yalnızca İstanbul’dan geldi. Bu tablo olası bir İstanbul depreminin ekonomimize vereceği zararı ortaya koyuyor. “Kamu, özel sektör, STK’lar ve yerel yönetim işbirliğiyle bu riski ortadan kaldırmamız ülkemiz için bir beka meselesidir” dedi.

Depremin ekonomik etkileri hakkında bilgi veren Sönmez, “Deprem felaketi, üretimin kalesi olan fabrikalarımızın yıkılmasına ve makinelerin zarar görmesine neden olurken, altyapı, üst yapı gibi ulaşımda yaşanan aksaklıklar da depreme neden oldu. tedarik zincirleri kırılacak.

Bütün bunlar deprem bölgesinin üretim ve ihracat gücünü olumsuz etkiledi. Ülkemizin 2023 yılındaki ihracat hacmi bir önceki yıla göre yüzde 0,6 oranında artarken, deprem bölgesinde yaklaşık yüzde 13 civarında bir daralma yaşandı. Bu da bölge ihracatında yaklaşık 2,8 milyar dolar kayıp yaşadığımız anlamına geliyor.

Öte yandan ithalat hacmi aynı dönemde ülke genelinde yüzde 0,5 artarken deprem bölgesinde yüzde 23, yani yaklaşık 5,4 milyar dolar daralma yaşandı. Bu anlamda deprem bölgesinde sanayi kaynaklı bir daralma var; “İşgücü eksikliği, altyapı ve finansmana erişim sorunları nedeniyle milli gelir düzeyinin ve ihracatın ancak 2026 yılında sarsıntı öncesi seviyeye ulaşacağını öngörüyoruz” dedi.

Barınma ve istihdam öncelikli sorunlardır

Bölgede ücretli çalışan sayısının depremden sonraki bir yılda yüzde 20 civarında azaldığını belirten Sönmez, çalışanların bölgeye dönmemesinin temel nedeninin barınma, sağlık ve eğitim hizmetlerinde yaşanan aksamalar olduğunu kaydetti.

Sönmez şöyle devam etti; “Kalıcı konut tesliminin 2026 yılına kadar uzayacak olması, geçici konut ve yaşam alanlarının üretimi destekleyecek şekilde planlanmasını gerektiriyor.” Yatırım iştahını artırmak ve işletmeleri rahatlatmak için bölge illerinde vergi indirimleri ve ertelemelere ihtiyaç duyulduğunu belirten Sönmez, şöyle konuştu: “Yeşil dönüşüm ve saf enerji yatırımlarına yönelik özel bir planlama yapılması, şehirlerimizin bölgesel ve makroekonomik anlamda dayanıklılığını da artıracaktır. şok bölgeleri.

Bu noktada TÜRKONFED olarak ‘Fabrikacı TOKİ’ modelini ısrarla savunuyoruz. “Bu sayede sınırlı sermayeyle faaliyet gösteren KOBİ’ler, sermayelerini makine ve işletmelere kullanarak daha verimli ve kaliteli üretim yapabilir, ikiz dönüşümün güçlendirilmesiyle işletmelerinin başarı şansını artırabilirler” dedi.

TÜRKONFED’den sürdürülebilir yaşam merkezi KASABA

Depremde hayatını kaybedenleri anan Süleyman Sönmez, “Depremde memleketim Adana’daydım ve bu acıya en yakından şahit oldum. Akabinde uzun süre bölgede kaldık ve bölgedeki federasyon ve derneklerimizle birlikte TÜRKONFED’in çalışmalarını yürüttük.

Acil ihtiyaçların karşılanması, ulusal ve uluslararası arama kurtarma gruplarının bölgeye sevk edilmesi için çalışmalar yaptık. “Daha sonra TÜRKONFED, SEDEFED ve Habitat Derneği’nin kurduğu Ortak İşbirliği Platformu’nun katkısı ve Ahbap Derneği ortaklığında kamu ve yerel yönetimlerin desteğiyle yaklaşık 300 konteynerden oluşan sürdürülebilir yaşam merkezi KASABA’yı hayata geçirdik. Hatay Samandağ’da.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu